nevrotik kadın kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nevrotik kadın kimdir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2015 Salı

Nevrotik Kadın

Nevrotik kadın analizinde, erkek kardeşlerinin erkeklik belirtilerine imrendikleri ve kendilerindeki eksiklikten (aslında küçüklüğünden) dolayı kendilerini dezavantajlı ve sakatlanmış olarak hissettikleri bir çocukluk dönemi geçirdiklerini öğrenmiş bulunuyoruz. Bu "kamışa imrenmeyi" "iğdiş kompleksi"nin bir parçası olarak görürüz. "Erkeksiliği" erkek olmayı arzulama fikrini içerdiği şeklinde düşünecek olursak, "erkeksi protesto" ifadesi bu davranışa uyar; bu terim, bu etkenm genelde nevrozdan sorumlu olduğunu iddia eden Adler [1910] tarafından kullanılmıştır. Bu evrede küçük kızlar sık sık imrenmelerini de, gözde erkek kardeşlerine yönelik olan ve bu imrenmeden kaynaklanan düşmanlıklarını da gizlemezler. Vevrotik kadın Hatta eşitlik iddialarını kanıtlamak için erkek kardeşleri gibi ayakta durarak işemeye bile çalışırlar. Kadının cinsel ilişkiden sonra sevdiği kocasına yönelik kontrolsüz saldırganlığını sergilediğine ilişkin yukarıda anlatılan olayda bu evrenin nesne seçimi evresmden önce geliştiğini belirleyebilmiştim. Küçük kızm libidosu ancak daha sonra babasına yönelir ve o zaman da penise sahip olmak yerine bir çocuk ister nevrotik kadın. Diğer olaylarda bu dürtülerin ortaya çıkış sırasının tersine dönmesi ve iğdiş kompleksinin bu kısmının ancak nesne seçimi başarıyla yapıldıktan sonra etkinleşmesi beni şaşırtmaz. Ama kızdaki oğlan çocuğun penisine imrendiği erkeksi evre gelişimsel açıdan şöyle veya böyle daha öncedir ve nesne sevgisinden çok, özgün [ilk] narsizme daha yakındır.

Nevrotik Kadın ve Evlenme


Nevrotik kadın
Bir süre önce yeni evlenen bir kadının, bekâretini kaybetmesine tepki olarak anlaşılabilecek bir rüyasını anlama fırsatım olmuştu. Bu rüya, kadının genç kocasını iğdiş edip penisini kendine saklama arzusunu su yüzüne çıkarmıştı. İstediği şeyin cinsel ilişkinin uzaması ve tekrarı olduğu yolunda çok daha masum bir yorum da söz konusudur, ancak rüyanın bazı ayrıntıları bu anlama uymuyordu ve kadının kişiliği olduğu kadar sonraki davranışları da daha ciddi olan görüşü destekler nitelikteydi. Bu kamışa imrenmenin arkasında, cinsler arasında hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmayan ve "aydın" kadınların çabalarında ve edebi ürünlerinde açıkça ifade edilen kadının erkeğe duyduğu düşmanca içerleme gün ışığına çıkar. Paleobiyolojik spekülasyon yapan Ferencziama bunu yapan ilk kişi olup olmadığını bilmiyorumkadındaki bu düşmanlığı cinslerin farklılaştığı bir çağa bağlıyor. Ona göre başlangıçta ilişki benzer iki birey arasında olmuş, ancak bireylerden birisi daha çok güç kazanmış ve zayıf olanı cinsel birleşmeye zorlamıştır. Bu zorlamadan kaynaklanan içerleme duygusu kadınların bugünkü mizacında hâlâ varlığını korumaktadır.

Nevrotik Kadın Önemsenmesi

Nevrotik kadın Gereğinden fazla önemsenmediği sürece bu tür spekülasyonlara başvurmanın zararlı olduğunu sanmıyorum. Kadınların bekâretin kaybedilmesine ve izleri cinsel soğuklukta gözlenen paradoksik tepkisine yönelik güdülerine ilişkin bu sunudan sonra kadmın olgunlaşmamış cinselliğinin, onu cinsel edimle tanıştıran erkeğe boşaltıldığını söyleyerek toparlayabiliriz. Bu durumda bekâret tabusu yeterince mantıklıdır ve söz konusu kadınla yaşamını paylaşacak olan erkeğin, bu tehlikelerden kaçınmasını gerektiren kuralı anlayabiliriz. Daha yüksek uygarlık evrelerinde bu tehlikeye bağlanan önem, nevrotik kadının bağlılık vaadiyle ve kuşkusuz diğer güdülenimler ve teşviklerle azaltılır; bekâret, kocanın vazgeçmesi gerekmeyen bir mülkiyettir. Ama problemli evliliklerin analizi bize kadını bekâretini kaybetmenin intikamını almaya sürükleyen güdülerin, uygar kadının ruhsal yaşamında bile tamamen ortadan kalkmadığını öğretmiştir. Ne kadar çok nevrotik kadın ilk evliliğinde soğuk ve mutsuz olduğunu, buna karşılık bu evlilik çözüldükten sonra seven bir eş olduğunu ve ikinci kocasını mutlu edebildiğini görmek gözlemciye şaşırtıcı geliyor olmalı. Deyiş yerindeyse arkaik [eski çağlardan kalan] tepki kendini ilk nesnede tüketmiştir. Ne var ki bunun ötesinde bekâret tabusu uygar dünyamızda bile ortadan kalkmış değildir. Bu sıradan insanlarca bilinmektedir ve yazarlar zaman zaman bu malzemeden yararlanmaktadır. Anzengruber'in bir komedisinde basit bir köylü gencinin, kızın "ilkinde onun yaşamına mal olacak bir fahişe olduğu" gerekçesiyle nişanlısıyla evlenmekten nasıl alıkonduğu anlatılır.1 Bu nedenle onun başka bir erkekle evlenmesine razı olur ve kadın dul kalıp da artık tehlikeli olmaktan çıktıktan sonra onunla evlenmeye hazırdır. Oyunun adı Das Jngferngift ["Bakirenin Ze hiri"] bize, zehirli yılanları tehlikesizce ellerine almak için ilk önce kumaş parçasını ısırtan yılan oynatıcılarının bu uygulamasını hatırlatır. Nevrotik kadın makalemizin sonuna geldik görüşmek üzere….

Devamını Oku »