Aşk yalnız sevmekten, düşünmekten ibaret bir his değildir. Aşk, yalnız kalbe, ruha, dimağa ait değildir. Eğer öyle olsaydı, uzakta olan bir âşık kendini teskin ve hatta memnun edebilirdi. Düşünmek, hep sevgilinin hayali, hatırasıyla uğraşmak, yalnız yaşamak yetmiyor insana. Sevgi plâtonik olamaz, nazarî bir duygu tam bir duygu değildir. Aşk bir ızdıraptır. Ondan ancak sevgilinin yanında kurtulurur. Yani ızdırap yalnız sevgilinin yanında unutulur. Yoksa tek başına sevmek yetmez. Sevdiğini görmek, onun yanında bulunmak, onunla beraber yaşamaktır amaç. Gözlerin sevdiğini görmez, kulakların sesini işitmez, burnun kokusunu almaz, elin vücudunu okşamazsa, insan yanındakine: <<Ben seni bütün varlığımla, benliğimle seviyorum>>, diyemezse, bu sözün onun üzerindeki tesirini göremez, anlayamazsa, boştur her şey. Aşk tam olmak için karşılıklı olmalıdır. Bu çok nadirdir, ama esas mutluluktur. Kıskançlık ise sevgiyi öldürür, güven yaşatır. Her zaman sevdiğini anlamak, affetmek gerektir. Maddî menfaati düşünmeden, arzularının sonundan korkmadan yaşamaktır aşk. Aşk her gün yeniden doğmaktır.
Devamını Oku »
Erotik iç çamaşırı modelleri ve güncel moda haberlerinden derlediğim blog adresimde, fantazi giyim önerileri ve erotik iç çamaşırı modelleri tanıtımı yapacağım. En yeni iç giyim modelleri ve fantazi giyim önerilerinden ilk olarak siz haberdar olmak isterseniz, beni takip etmeyi unutmayın.
4 Eylül 2015 Cuma
1 Eylül 2015 Salı
Kızlık Zarı
Kızlık Zarı Nedir ?
Kızlık zarı (himen) dediğimiz doku parkası, döl yolunun (vajinanın) ağzında bulunur. Yanıtı ay veya tam bir halka biçiminde vajinanın ağzını kapatır. Ortasında kurşun kalem çapında bir açıklık vardır. Yapısı kadından kadına değişir. Çok seyrek rastlanan bazı durumlarda kızlık zarı iki milimetre kalınlığında sert ve esneklikten yoksun bir yapıda olabilir. Yine ender görülmekle birlikte, cinsel birleşmeye engel teşkil etmeyecek biçimde aşırı esnek olabilir. Bir diğer ender yapı bozukluğu ise vajinanın (döl yolunun) kızlık zarıyla tamamen kapalı olması halidir. Bedensel gelişmesi normal olan bir kız çocuğu buluğ çağıyla birlikte her dört haftada bir karın bölgesinde ağrılar hissediyor, ama regl kanaması olmuyorsa bu tür bir anatomik bozukluktan şüphelenmek gerekir. Vajinanın zarla tamamen kapalı olduğu durumlarda mutlaka doktor müdahalesi gereklidir. Çünkü bu arada genç kızda normal yumurtalık çalışması ve her 28 günde bir yumurta atımı devam eder.Kızlık Zarının Kapalı olması
Kızlık zarının kapalı olması nedeniyle, bu kan dışarı atamayarak, döl yolunda birikir. Hatta bu durum daha da ileri giderek, kanın bütün rahme ve yumurta iletim kanallarına dolmasına kadar varabilir. Bu tür tehlikelerin belirmemesi için. Kızlık zarı doktor tarafından küçük bir operasyonla açılır. Birçok genç kızda da kızlık zarı açıklığı ön tarafta bulunur. Yani idrar yoluna bakan yöndedir. Burada da bazı anormalliklere rastlanabilir. Örneğin zarda bir kaç arıza bulunabilir. Kızlık zarı. Genç kızın iç cinsel organları için önemli bir koruyucudur. Bu zar olmasaydı, kadınların pek çoğunda çeşitli iltihaplanmalar meydana gelebilirdi. Ancak vajina mukozasının ve rahim boynunun da enfeksiyona sebep olan çeşitli mikroorganizmalara karşı koruyucu çeşitli salgılar ürettiğini de unutmamak gerekir. Aslında doktorların "yumurta kanalı iltihabı" olarak saptadıkları durumu, kadınlar arasında "yumurtalık iltihabı" olarak bilinir. Kızlık zarları bozulmamış genç kızlarda bu tür iltihaplanmalar hemen hiç görülmez.
18 Ağustos 2015 Salı
Adet Görme
Adet görme, kadın genital organları: yumurtalıklar, fallop borusu denilen yumurtalıklara giden kanal, rahim, vajina ve vulvadan oluşur. Yumurtalıklar, yumurtaları üretir ve korurlar. Ayrıca kadınlık hormonunu hazırlar ve kana verirler. Adet görme olayı, ortalama 28 günlük periyodlarda oluşur. Bu olay bir yumurtanın yumurtalıktan Fallop kanalına doğru atılması ile başlar ve takriben iki hafta zarfında, bu yumurtayı koruyabilecek ve besleyebilecek değişikliklere uğrayan rahime ulaşır. Bu yumurtanın rahimde kalıp hayat bulabilmesi ancak bir aşılama olayının olması ile mümkündür. Bu esnada rahim hafifçe şişer ve iç duvarını kaplayan zarımsı tabaka kalınlaşır. Bu durumdaki rahmin kanlanması oldukça artar ve rahme ait bezlerden özel bir mukoza salgılanır. Bu değişiklikler aşılanmış yumurtaya yer hazırlamak amacıyla oluşur. Yumurta aşılanmadığı takdirde bu yumurta ile beraber rahmin iç duvarında oluşmuş zarımsı tabaka, mukoza ve kan dışarıya doğru atılmaya başlar. İşte bu kanamalı devreye aybaşı akıntısı veya kanaması adı verilir. Bu devre genelde 6 gün devam etmekle beraber, her kadında değişkenlik gösterebilir. Bu arada adet çarkı da yine 25 ilâ 30 günlük bir süre içinde meydana gelir.
Adet Döngüsü Niçin Olur?
Adet döngüsü doğal olarak ve devamlı kadını gebeliğe hazır bir halde tutar. Buluğdan adet kesimine kadar olağandışı bir durum olmadığı takdirde düzenli devam eder. Kadın genital organlarında sürekli hayati öneme sahip olaylar olur. Bütün değişiklikler dünyaya gelecek çocuk için bir çeşit yer ve besin hazırlama amacı güder. Yumurta aşılandığı takdirde, yumuşak, rahat, gıda bakımından gayet zengin bir ortama girerek, şaşırtıcı değişiklik ve gelişmeler göstermeye başlar. Fakat çoğu zaman aşılanma olmaz, rahimde herhangi bir yerleşme oluşmaz ve gebeliğin sürmesi için oluşmuş diğer değişikliklerle beraber yumurta dışarı atılır ve bu adet döngüsü periyodik olarak devam eder.Adet Evreleri Nelerdir
Adet devrinin birbirinden ayrı 3 evresi vardır. Bunlardan birincisine yumurta öncesi evresi denir. Adet birinci gününden başlar, iki hafta devam eder. Önce beyinin orta kısmında bulunan hipofiz guddesi bir hormon salgılayarak yumurtalıkta (Graaf folikülü) denilen ve kabarcığa benzeyen bir cisimcik meydana getirir. Her Graaf folikülü bir yumurta içerir. Genellikle bir devrede sadece bir tek folikül olgunlaşır ve hipofizin salgıladığı hormonunun etkisi altında içi bir sıvı ile dolar ardından foliküler hormon denilen hormonun salgısı başlar. Bu hormonun etkisiyle rahmin iç duvarında değişiklikler meydana gelir. Rahim gittikçe kalınlaşır ve yukarda bahsi geçen gelişmelere uğrar. Bu sırada Graaf folikülü gittikçe yumurtalığın duvarına yaklaşır ve nihayet yırtılarak yumurta dışarı çıkar. Karın boşluğuna doğru atılan bu yumurta, Fallop tüpü denilen ve yumurtalıkla rahim arasında birleşme görevi gören borunun yumurtalığa yakın ucunda bulunan huni biçimindeki delikten kanala girer. Yumurtanın yumurtalıktan çıkıp fallop borusuna girişine kadar geçen zamana yumurtlama müddeti (ovulasyon) adı verilir. Bu zaman son aybaşının birinci gününden hesaplanarak, adet devrinin 10 ila 16 ncı günü arasına denk gelir. İkinci evre yumurta sonrası evresi adını taşır. Bu evre takriben 10 gün sürer. Patlamış olan Graaf folikülünde bu esnada yeni bir iç salgı dokusu meydana gelir. Bu yeni oluşan dokuya Corpus luteum(sarı cisim) adı verilir. Sarı cisim progesteron veya sarı cisim hormonu denilen bir hormon meydana getirerek etkisini gösterir. Bu etki altında rahmin kanlanması çoğalır, rahimdeki bezlerin ifrazatı artar ve özel bir mukozamsı salgı meydana gelir. Böylece rahim aşılanmış yumurtayı alıp koruyabilecek bir özellik kazanır. Yumurta aşılanmamış olduğu takdirde aybaşı akıntısı olur. Bu, adet devrinin üçüncü evresi, yani kanama evresidir. Aşılanmamış yumurta rahime geldiği anda sarı cisim hormon salgısını azaltır. Bir kaç gün sonra rahmin iç duvarında oluşan zarımsı tabaka ayrılmaya başlar. Kan damarları büzülür ve rahim bezleri çalışmaz. Başlayan kanama 3 ila 6 gün sürer. Kanamanın başlaması ile beraber sonraki adet hazırlıkları, yani bu olayın tekrarı başlar. Değerli arkadaşlar bugün sizlere adet döngüsü ile ilgili bazı bilgiler verdik. Hoşçakalın.11 Ağustos 2015 Salı
Seks Yogası
Seks Yogası Budizm ve Taoculuk
Seks Yogası başta Zen Budizm ve Taoculuk olmak üzere Hint ve Çin felsefe ve dinlerinin bir yorumcusu olarak büyük ün yapmış olan Watts Deney onu gösteriyor ki diyor, cinsel birleşme, zevk ve haz konusundaki beklentilere ne yeterli bir karşılık verebiliyor, ne de kadınla erkek arasında tam anlamıyla doyurucu bir ilişkiyi gerçekleştirebiliyor. Tek yapabildiği şey daha da büyük bir açlık, daha da amansız bir istekle bir kez daha, bir kez daha peşinden koşturacak kadar vaat ettiği zevkin azıcığını tadımlık olarak vermekten öte bir şey olmuyor. Hep bildiğimiz gibi oyun çok kez daha başlamadan bitiyor. Geriye kalansa beklentilerin gerçekleşememesinden gelen düş kırıklığı, gönül kırıklığı. Neden cinsel yaşantımız beklentilerimizin altında kalıyor? Neden verebileceklerinin tümünü alamıyoruz seksten? Çünkü her zaman acelesi, telaşı olan, her zaman bir şeyler elde etmek, bir şeyler kanıtlamak, bir şeyler başarmak çabası içinde olan bizler için, hiç acele etmeden, hiç telaş etmeden, karşılıksız ve emeksiz alınabilecek bir şey olabileceğine inanmak güçtür seks yogası asıl amacıSeks Yogası Zevk ve Haz
Seks yogası zevk ve haz duymakla zevk ve haz duyma umuduyla birtakım girişimler içinde olma arasındaki büyük farkı göremiyoruz. Çabayla, zorla, parayla dünyanın en güzel kızıyla ya da en yakışıklı delikanlısıyla yatağa girmeyi başarabilirsiniz belki. Ama seks yogası asıl amacı haz duymaya gelince bu ilişkiden beklediğiniz yoğun, olağanüstü haz ve zevki, olağanüstü doyum ve mutluluğu elde edebilmeniz çabayla, zorla ya da parayla olabilecek bir şey değildir. En güçlü cinsel uyarılar bile bazen sizi buz gibi duygusuz bırakmış olabilir. Seks yogası, zevk almayı istemek başka bir şey, zevk almaksa bir başka şeydir kuşkusuz. Zevki zorla koparıp alamazsınız, tam tersine zevk alma istek ve telaşının yaratacağı gerginlik zevk ve hazzın kaynağını, çeşmesini kurutur. Zevk alma istek ve telaşından gelen gerginlik de içinde olmak üzere her türlü gerginlik yok edilip huzurlu ve rahatlatıcı bir ortam sağlanmadıkça elde edeceğiniz şey zevk ve haz değil, onun değersiz bir taklididir, düş kırıklığından, beklentilerinizin boşa çıkmasından gelen gönül kırıklığıdır.Seks Yogası Zevk Almak
Seks yogası zevk almanın bir çaba, bir emek karşılığı olamayacağını iyice belirtmek için Zevk almak bir bağıştır, bir lütuftur, bir kutsanmışlıktır, diyor Watts ve bu sözleri birçok kez yineliyor yazısında. Burada hemen şunu söylemeliyiz. Seks yogası her türlü gerginliği yok edecek bir gevşeme sağlamaktan, zihni ve duyuları olabildiğince açarak en alıcı duruma getirmekten filan söz etmek kolay da, bunları gerçekleştirmek söylendiği kadar kolay şeyler değil. Bir de şu var: Böyle bir ruhsal durumu gerçekleştirmeye çalışıp çabaladığımız zaman zevk ve hazzı çabayla, zorlamayla elde etme yanılgısına biraz dolambaçlı olarak bir başka yoldan geri dönmüş olmuyor muyuz ? Seks yogası makalemizin sonuna geldik umarım faydalı olmuştur.4 Ağustos 2015 Salı
Kısırlaştırma
Kısırlaştırma Ameliyatlarının Dünyada Hukuki Zemini
Dünyanın birçok ülkesinde kısırlaştırma ameliyatları yasalara aykırı değildir. Bununla birlikte, aralarında hekimler de bulunan birçok kişi bu tür ameliyatların yapılmasına türlü nedenlerden dolayı karşıdırlar ve bunu kanunsuz bir işlem olarak nitelerler. İngiltere'de, Tıbbî Savunma Birliği adındaki bir kuruluş, kısırlaştırmayı öğütleyen propaganda kampanyasına başlamadan önce, işlemin kanunî olup olmadığı konusunda Adalet Bakanlığının kararına başvurmuştur. Verilen karar, ister tedavi nedeniyle, ister kalıtımsal nedenlerle, isterse başka bir nedenle yapılsın kısırlaştırma ameliyatlarının kanunsuz olmadığı yolundadır. Ancak kısırlaştırılacak kimsenin bu işleme tam anlamıyla rıza göstermesi kesinlikle gerekmektedir. Bu nedenle de, kısırlaştırma ameliyatı yapılmadan önce ameliyat olmak isteyen kişinin bir «kabul» ya da izin» belgesi imzalaması öngörülmektedir. Hatta İngiltere ve A. B. D.'de bu ameliyatları yapan jinekolog ve cerrahların çoğu belgenin her iki eş tarafında da imzalanmasını şart koşmaktadırlar.Toplumun Kısırlaştırma Ameliyatlarına Bakışı
Kısırlaştırmanın tehlikesiz ve güvenilir bir doğum kontrolü yöntemi olarak benimsenmesi gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. İngiltere'de, Kraliyet Nüfus Planlaması Komisyonu tarafından 1949 yılında «tehlikesiz ve güvenilir» bir doğum kontrolü yöntemi olarak kabul edilmiş, «döllenme ihtimalini azalttığı ya da tamamen yok ettiği halde cinsel birleşmeyi mümkün kılmak amacıyla uygulanan her türlü yöntem »den biri olarak ilân edilmiştir. Son yıllarda erkeklerin kısırlaştırılmasına ilişkin tabular büyük bir hızla ortadan kalkmaktadır. Kısırlık erkek için utanç verici birşey olmaktan çıkmıştır. Vasektomi geçirmiş erkekler bu konuyu arkadaşları ile rahatça konuşabilmektedirler. Aynı şekilde, eşleri de kendi çevrelerinde kısırlaşma sorununu tartışabilmektedirler. Bu işlem halk arasında giderek yaygınlaşmaktadır.
Dünyada ve Türkiye'de Kısırlaştırma Ameliyatları
Amerika Birleşik Devletlerinde resmî kayıtlara geçmiş ilk kısırlaştırma işlemi (istek üzerine uygulanan) 1897 yılında yapılmıştır. O tarihlerde de şimdi olduğu kadar kolay ve tehlikesiz bir ameliyattı. ama toplumsal ve dinsel önyargıların etkisiyle hemen yaygınlaşmamıştı. Kısırlaştırma ameliyatları Pakistan'da geniş çapta uygulanmakta, Japonya'da ise ülkede çok yaygın olan çocuk aldırma ameliyatlarının yerini almasına çalışılmaktadır. Ama, kısırlaştırma ameliyatlarının en geniş ölçüde uygulandığı ülke Hindistandır. Yeryüzünde ilk kez olarak bir ayda yapılan ameliyat sayısı yetmişbeş bini aşmıştır. Türkiye'de gebeliği önlemek amacıyla yapılan kısırlaştırma ameliyatlarının sayısı oldukça azdır. Bu konuya ilişkin kanunlar kısırlaştırmaya izin vermemektedirler. Şurası kesindir ki, bugün uygulanmakta olan «normal» doğum kontrolü yöntemlerinin yerini alacak daha güvenilir yöntemler bulununcaya dek, kısırlaştırma ameliyatları gebeliği önleyici yöntemler arasında önemli bir yer tutmaya devam edecektir. Tabi bu yolu seçecek olan çiftler iyice düşünüp taşınmalı, belli bir rizikoyu göze almalıdırlar. Öte yandan, zorunlu kısırlaştırma, günümüzde hiçbir uygar ülke halkı tarafından kabul edilemeyecek kadar insanlığa aykırı birşeydir.
28 Temmuz 2015 Salı
Homoseksüelliğin Tedavisi

Homoseksüelliğin Tedavisi Bilinen Yanlışlar
Bu yol en ideal olabilir, ama normal sözcüğünden en sık görülen kastediliyorsa, en sık görülen her zaman en normal olmayabilir. Çoğu kişi her kadınsı görünüşlü erkeğin homoseksüel olduğunu zanneder. Bu da doğru bir yargı değildir. Birçok homoseksüel erkek her bakımdan erkeksi bir görünüşe sahiptir. Ayrıca, kadın homoseksüeller arasında erkeksi görünüşlüler olduğu gibi, son derece kadınsı görünüşlü olanlar da vardır. Heteroseksüel kişiler arasında daha çok fahişelerle ilişki kurmayı tercih edenler olduğu gibi, para karşılığında bazı homoseksüellerle ilişki kuran bir takım erkek fahişeler bulunmaktadır. Homoseksüeller arasında sadist ya da mazoşist eğilimli kişiler olması da olağandır. Bu tür eğilimleri olan kişilere heteroseksüeller arasında da rastlanır. Kadınsı yanlarını aşırı davranışlarla ortaya koyan homoseksüeller ve yalnızca erkek fahişelerle ilişki kuranlar, düzgün bir hayat yaşayan kimseye zararı olmayan homoseksüellerin de adını kötüye çıkarmışlardır. Unutulmamalıdır ki; ünlü kişiler, sanatçılar, yazarlar arasında da homoseksüeller vardır. Bu kişiler, cinsel yönleriyle değilse bile, diğer birçok yönleri ile topluma yararlı olmuş kişilerdir. Değerli arkadaşlar bugünkü makalemizde homoseksüelliğin tedavisi konusu ile ilgili bazı notlar paylaştık tekrar görünceye kadar sağlıklı ve mutlu kalın.
21 Temmuz 2015 Salı
Rahim Kanseri Belirtileri
![]() |
Rahim kanseri ilerledikçe, başka belirtiler de ortaya çıkar. Doğumun erken sancılarıyla hemen hemen aynı niteliklerde karnın alt bölümünde kıvrandırıcı ağrılar, pelviste gerginlik ve rahatsızlık duygusu, karnın alt bölümünde baskı gibi. Rahim kanseri belirtileri diğeri ise mesane sıkıntısına ve mesaneyi normalden daha sık boşaltma gereksinimine yol açabilir. Cinsel ilişkiden sonra kanama olabilir. Kimi zaman rutin bir servikal smear testinin rahim kan seri hücrelerinin saptanmasını sağladığı olur, ama bu. rahim kanseri belirtilerini, rahim kanserine yakalandığı belirlenen kadınların ancak yarısında olur.
Rahim Kanseri Belirtileri ve Tanı Koymak
Çoğu zaman tanı, ancak kuşkulu belirtilerin rahim döşemesinin gevşetilip kürtaj (kazıma) uygulanmasına nedne olmasından sonra ve kazıntı maddesinin mikroskop altında incelenip habis hücrelerin görünmesiyle tanı konulabilir. Bu makalemizde sizlere rahim kanseri belirtileri hakkında bilgiler verdim umarım yararlı olmuştur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)